Etiket arşivi: business storytelling workshop istanbul

Business Storytelling For Leaders

Are you ready to build engagement, inspire people to take action and deliver results?

Benefits of Business Storytelling
  • Build strong relationship with existing and potential clients, customers and employees
  • Communicate effectively with everyone around you
  • Influence and inspire others to take action
  • Engage  clients, customers, employees
  • Illustrate your points and sell your services, ideas or products
  • Motivate and influence your team
  • Deliver your main points in a presentation
Workshop Content Overview
  • What is business storytelling and its importance?
  • Business storytelling styles
  • Crafting your stories
  • Making your stories shine
  • Practicing and delivering stories
  • Secret storytelling business
  • Getting your stories out there
  • Implementing storytelling into your organization
  • Giving it a go
Target Audience

Leaders who need to Influence and inspire others to take action during presentation or meetings.

Language

Workshop is being conducted in English or Turkish.

Training Duration

1 Day

Details

For further details please contact us.

 

 

 

 

Liderler için Hikaye Anlatmanın Önemi (Storytelling)

Stories
Başarılı Bir Hikaye Anlatıcısı Nasıl Olursunuz?

İş arkadaşlarımıza ve müşterilerimize hikayeler anlatırız. Sunduğumuz projeleri kabul etmelerini ve ikna olmalarını isteriz. Bir çalışanımızın kendisini belli bir alanda geliştirmesini bekleriz. Takımımızın zorluklar karşısında ilham alarak harekete geçmesini arzu ederiz. Tüm bu nedenlerle, insanları istediğimiz yönde harekete geçiren hikayeler anlatabilmek, iş dünyasında çok az sayıda liderde mevcut olan özel bir beceridir. Peki, iş dünyasında hikayeler anlatabilmemiz neden bir gereklilik haline gelmektedir? Ve ikna edici hikayeler nasıl oluşturulur?

Mevcut durum

Bilgiyle çevrelenmiş olduğumuz bu çağda, iş liderleri ilginç hikayeler anlatmadıkları sürece seslerini artık  duyuramayacaklardır. İş sonuçları, rakamlar ve tüm rasyonel bilgiler iş hayatı için önemli olabilir. Fakat, hiçbiri belleklerimizde kalıcı bir iz bırakmaz. Buna karşın, hikayeler zihnimizde kalıcı hatıralar bırakma gücüne sahiptir. Hikayeler, duyguları yaşanan olaylarla ilişkilendirir. Bu nedenle, iyi hikayeler üretebilen ve bunları insanlarla paylaşabilen liderler diğerlerine göre büyük bir avantaj elde edecektir.  Güzel haber ise, herkesin eğitim alarak daha iyi bir hikaye anlatıcısı olabileceğidir.

İş dünyasında hikayeler anlatmanın nasıl faydaya çevrilebileceğini aşağıda bulabilirsiniz:

Mesajla başlayın

Her hikaye hazırlığı şu soruyla başlamalıdır: “Dinleyicilerim kimdir ve benim onlara mesajım nedir?”; “Onlarla neyi paylaşmak istiyorum?”

Hikayeniz hakkında alacağınız her karar bu soruların süzgecinden geçmelidir.

“Takımımda oluşturmak istediğim ana değer nedir?” Örneğin, eğer takımınız başarısız olma ihtimalinin projelerinde mümkün olmadığını iddia ediyorsa, onlara başarının kardeşinin başarısızlık olduğunu anlatmanız gerekir. Ya da üst düzey yöneticilerinizi projenize destek vererek risk almaları yönünde iknaya çalışıyorsanız, birçok büyük şirketin zamanında akıllı riskler alarak bugüne geldiğini anlatabilirsiniz. Öncelikle, ana mesajınız üzerinde mutabık olmalısınız. Sonrasında onu nasıl tasvir edeceğinizi bulacaksınız.

Kendi deneyimlerinizden faydalanın

En iyi hikaye anlatıcıları kendi anılarından ve hayat deneyimlerinden yararlanırlar. Bu şekilde, mesajlarını tasvir ederler. Paylaşmak istediğiniz fikri, yaşadığınız hangi olayın en iyi şekilde ifade edeceğini araştırıp bulmalısınız. Başarısızlıklardan ders alarak başarıya ulaştığınız anları düşünün. Bir yakınınızın veya öğretmeninizin size verdiği bir hayat dersini hatırlayın. Bunlardan bir tanesi, hikayeye giriş için ilgi çekici bir kapı olabilir. Genellikle, iş ortamlarında kişisel bilgileri paylaşmama gibi bir yönelim olmakla birlikte, mücadeleleri, başarısızlıkları ve engelleri tasvir eden anekdotlar onu anlatan liderleri içten ve ulaşılabilir gösterir. Burada amaç, sizin de savunmasız anınızın olabildiğini dinleyicilere göstermektir.

Kendinizi kahraman olarak göstermeyin

Hikayenin yıldızı siz olmayın. Dev çalışma ofisinizi veya gerçekleştirdiğiniz milyonluk projeleri anlatmanız çalışanlarınızı harekete geçirmez. Hikayede merkezi bir noktada olabilirsiniz. Fakat gerçek odak diğer insanlar, aldığınız dersler veya yaşadığınız olaylar üzerine olmalıdır. Fırsatını bulduğunuz anda, sizi dinleyenleri veya çalışanlarınızı kahraman olarak göstermek için çaba sarf edin. Bu onların konuya olan adanmışlığını arttıracak ve verdiğiniz mesajı almalarını kolaylaştıracaktır.

Hikayeleri dinlemek istememizin nedenlerinden birisi de bir konu hakkında daha derin bir inanışa ulaşmak arzusudur. Lakin hikayeyi anlatan kendinden bahsetmeye başladığında dinleyiciler hemen onu takibi bırakmaktadırlar. Kendi kararlarınıza ne kadar çok vurgu yaparsanız, dinleyicileriniz sizinle o kadar az bağlantı kurmak isteyeceklerdir ve mesajınızı almakta zorlanacaklardır.

Mücadeleye odaklanın

İçinde mücadele olmayan bir hikaye hiç ilginç değildir. İyi hikaye anlatan liderler hikayede bir çatışma ve sürtüşme olması gerektiğinin farkındadır. Yenilmesi gereken bir rakip mi var? Pazarda yaşanan bir krizin üstesinden mi gelinmeli? Değişime direnen bir sanayi dönüşüm ihtiyacı içerisinde mi? Bu amaçla, gidilecek yolun çok zor olduğunu dinleyenlere ifade etmekten korkmayın. Aslında, insanlar sürecin zor olacağını duymaktan hoşlanırlar. Akıllı liderler çalışanlarına şunu söyler: “İşimiz çok zor olacak. Ama el birliğiyle çalışırsak ve dayanışma gösterirsek, hep birlikte harika bir noktaya ulaşacağınız.

Bu tarz bir çağrıyı içeren iyi hazırlanmış hikayeler anlattığınızda, insanlardan değişim için ilave çaba göstermelerini istemenize gerek kalmaz. Çünkü insanlar bu yola sizinle çıkmaya zaten hevesli olacaklardır.

 Basit olan güzeldir

Her anlattığınız hikaye bir sürprizle bitmek zorunda değildir. Bazı başarılı ve akılda kalıcı hikayeler nispeten basit ve konu odaklıdır.

Dikkati ana mesajınızdan uzaklaştıracak gereksiz detaylardan kaçının. “Az yeterlidir” prensibine göre çalışın. Yapabileceğiniz en büyük hata hikayeyi çok fazla detayla doldurmaktır.  Aylardan hangi gün olduğunu belirtmenize, hangi ayakkabıyı giydiğinizi söylemenize gerek yoktur. Bu gibi detaylar hikayedeki büyüyü bozar. Diğer taraftan, sizi dinleyenlerle paylaşacağınız o ana ait duygularınız veya yüz ifadenizin nasıl olduğunun tasviri, dinleyicilerin hikayenin içine tümüyle dalmalarına ve mesajı kolayca almalarına imkan verir.

 Pratik yaptıkça mükemmelleşirsiniz

Hikaye anlatımı mükemmele ulaşmak için sürekli tekrar gerektiren bir sanat biçimidir. Sevdiğiniz insanlarla, dostlarınızla veya güvendiğiniz iş arkadaşlarınızla tekrarlar yapmalısınız. Bu şekilde ustalaşır ve mesajınızı etkili ve verimli bir hikaye halinde sunmaya başlarsınız.

Unutmayın ki, bu provaların size ödülü çok büyük olacaktır.

Hikayeler orijinal bir sözel iletişim yöntemidir. “Vay canına!” dedirten bir hikaye anlattığınızda, onu dinleyen insanların ilk yapacağı iş, çıkışta bu güzel hikayeyi çevrelerinde ilk kime anlatacaklarını düşünmek olacaktır.  Bir lider olarak mesajınızı verirken hikaye anlatmak için harcayacağınız ilave beş dakika, aylar belki de yıllar sürecek getiriler elde etmenizi sağlayacaktır.

İş Sunumlarında Hikaye Anlatımına Geçiş Nasıl Yapılır

Business Storytelling eğitimi verirken artık bana çok doğal gelen hikaye geçişleri başkaları için zorlayıcı ve tuhaf gelebilmektedir.  Geçen hafta bir yöneticiye Business Storytelling Koçluğu verirken bunun bir benzerini yaşadım.  Satış Sunumu yaparken hikayenin nasıl kullanılacağını kendisine gösterirken beni hemen durdurdu ve bunu nasıl yaptığımı kendisine tekrar göstermemi istedi. Yaptığım şey aslında sıradan bir hareketti. Tam olarak neyi kastettiğini sorduğumda, hikayeye geçiş kısmını nasıl hissettirmeden yaptığımı tekrar etmemi istedi. Yeniden dinlemek ve pratik etmek istiyordu.

Güzel bir geçiş yapıldığında hikaye sunum içerisinde fark edilmez olmaktadır. Fark edilmez demekten kastım, bir konuda fikrinizi paylaştıktan sonra sizi izleyenlere dönüp, “Size şimdi bu konuyla ilgili bir hikaye anlatacağım” dememelisiniz. Onun yerine sadece konuşmanıza devam etmeli ve izleyicilerin konuya daha da dâhil olmasını sağlamalısınız. Hikâye geçişi sırasında ses tonunuzu değiştirmeden bunu yaparsanız, karşılıklı konuşma havasını korursunuz.

Profesyoneller iş hayatında paylaşılan düşüncelerle alakalı hikaye dinleme fikrinden çok hoşlanırlar. Bu fırsatın tadını çıkarmak isterler. Buna karşın, anlatacağınız hikayenin fikirle olan ilişkisini kurmadan hikayeye girerseniz, sizi dinleyenlerin keyfi kaçar ve odaklarını yitirirler. Bunun olmasını her halde kesinlikle istemezsiniz.

Paylaştığınız fikir ve hikaye arasında sadece bir veya iki adet ilgi kurma cümlesi bulunur. İlgi kuran cümlelerin nasıl olması gerektiği ve nasıl kolayca geçiş imkanı tanıdığını şimdi size göstermek isterim:

Farz edelim, kurumunuzdaki ödül sistemini çalışma arkadaşlarınızla tartışıyorsunuz. Toplantı sırasında bir yöneticiniz söz istiyor ve çalışanların kurum kültürünü daha fazla sahiplenmesi için ödül miktarlarının artmasını ve çeşitlendirilmesini öneriyor.

Siz de cevaben diyorsunuz ki, “Çalışanları çantada keklik tarzı ödüllerle motive etmekten uzak durmalı ve buna dikkat etmeliyiz. Zira, birçok kere bu açılımın ters teptiği görülmüştür.” Bu iki cümle sizin ilgi kurma cümlelerinizdir. Fikrinizi bu şekilde paylaşır sonra da hikayeye girişinizi yapabilirsiniz. Bu süreçte de hikaye sözcüğünü asla kullanmazsınız.

İşte size bir hikaye ile kombine edilmiş bir ilgi kurma cümlesi:

Elde edecekleri neredeyse garanti ödüllerle çalışanlarımızı motive etmekten kaçınmalıyız. Birçok kere bu açılımın ters teptiği görülmüştür.

70’li yıllarda Amerikalı araştırmacılar insanlarda ödül-performans ilişkisini test etmişler ve öğrencilerden bir bulmacayı çözmelerini istemişlerdir. Başlamadan önce öğrencilerin yarısına bulmacayı çözmeleri için para verilmiştir. Diğeri yarısına ise verilmemiştir.

Bulmacayı çözmesi için odaya alınan her bir öğrenci, çalışmasını tek başına bir süre yapmıştır. Birden odaya araştırmacı girmiş ve deneyin ikinci kısmı başlayacağından bu süre zarfında öğrencinin beklemesini isteyerek, odayı terk etmiştir. Gerçek psikoloji deneyi işte o an başlamıştır. Bir kamera odada yaşananları kaydeder.

Bulmaca çözmek için para alan öğrencilerden hiçbirisi beklerken bulmacaya el sürmez. Para almayan öğrenciler ise beklerken dahi bulmacayı kurcalamaya devam ederler. Araştırmanın sonuçlarına göre, önceden belli olan ve verilen ödüllerin insanlarda araştırmacı yönü baltaladığı ortaya çıkar.”

İlgi cümlesi kurmanın en kolay yolu kendinize sormaktır: “Hikâyemin dikkat çektiği temel nokta nedir?” Cevabını bulduğunuzda, hikayenizin ön sözünü buna göre ayarlarsınız. Pratik yaparak bunu doğal bir iletişim şekli haline getirebilirsiniz. Hikâyenizin ana mesajını bildiğinizde hikâye anlatımınız kolayca gelişecektir. Hikâyeleriniz kısa ve öz olacak ve hedefi on ikiden vuracaktır. En önemlisi de mesajlarla ilgi oluşturmadan hikaye anlatıp duran birisi olmayacaksınız.

Çiğdem Karabel

Sunum Becerileri Eğitmeni