Etiket arşivi: Yöneticiler için business storytelling eğitimi

Business Storytelling For Leaders

Are you ready to build engagement, inspire people to take action and deliver results?

Benefits of Business Storytelling
  • Build strong relationship with existing and potential clients, customers and employees
  • Communicate effectively with everyone around you
  • Influence and inspire others to take action
  • Engage  clients, customers, employees
  • Illustrate your points and sell your services, ideas or products
  • Motivate and influence your team
  • Deliver your main points in a presentation
Workshop Content Overview
  • What is business storytelling and its importance?
  • Business storytelling styles
  • Crafting your stories
  • Making your stories shine
  • Practicing and delivering stories
  • Secret storytelling business
  • Getting your stories out there
  • Implementing storytelling into your organization
  • Giving it a go
Target Audience

Leaders who need to Influence and inspire others to take action during presentation or meetings.

Language

Workshop is being conducted in English or Turkish.

Training Duration

1 Day

Details

For further details please contact us.

 

 

 

 

İş Hayatında Hikaye Anlatmanın Gücü

Bir sunum yaparken hikayeler anlatmak çok başarılı birer dikkat çekicidir. Aslında hikayeler öyle etkileyicidir ki; her sunumun olmazsa olmazlarındandır. Mesajınızın iletimi çeşitli şekillerde yüz yüze iletişimi içeriyorsa, dinleyicilerinizi etkilemek için hikayeleri stratejik birer silah gibi kullanabilirsiniz.

Hikayeler, büyük resmi ve kazanç kanıtlarını gösterebilmeniz ya da itirazlarla başa çıkabilmeniz için kullanılmalıdır. Aslında en iyi mesajlar, baştan sona ilgi uyandırıcı olan bir hikayeyi atlatanlardır.

Hikayenin Gücü

Peki, hikaye anlatmak gibi zararsız bir hareket nasıl olur da dinleyicileriniz üzerinde böylesi inanılmaz etkiler bırakabilmektedir? Bizler yetişkin ve rasyonel insanlarız fakat bir film izlediğimizde üzüntü ya da korku hissedebiliriz ve hatta kendimizi daha da kaptırabilir ve gözyaşlarına boğulabiliriz. Bunun aslında kurgu olduğunu biliriz. Kahramanlar gerçekten ölmemiştir; o küçük çocuk anne ve babasını kaybetmemiştir, ama yine de ağlarız.

Beynimizin rasyonel kavramlarla ilgili bölümü gerçekte bir şey olmadığının farkında iken gerçek patron olan eski beyin, ilkel seviyedeki zekasıyla gerçeklik ve iyi anlatılmış bir hikaye arasındaki farkı ayırt edememektedir. Bu nedenle, beynimiz gözlerimizin yaşla dolmasına yol açan bir hormon selini salıvermektedir.

İyi hikayeler beyin ve bilinçaltımız üzerinde herhangi bir rasyonel durumdan çok daha büyük bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, mutlaka hikayeler anlatın!  İyi hikayeler bir kavramı görsel ve somut hale getirir. Hikayeler, dikkat çekip duyguları canlandırmak için çok güçlü bir yoldur. Dinleyicilerin fayda bulduğu noktaların altını çizerek, yol gösterirler. İtiraz veya karşı koyma olmaksızın mesajınızı onlara ulaştırmanıza yardımcı olurlar.

Anlamlı ve iyi anlatılmış bir hikayeye paha biçilemez.  Öyleyse sunumlarda neden çok az hikayeyle karşılaşıyoruz? Gerçek sorun şu ki; kimse gerçekten nasıl hikaye anlatacağını bilmiyor. Ne yazık ki hikaye anlatmak iş dünyasındaki birçok kişinin eğitimini almadığı bir sanattır. İyi haberse, hikaye anlatma becerisinin eğitimle kolayca geliştirilebileceğidir. PowerPoint sunumunuzun iyi bir mesaj verdiğine inanabilirsiniz. Fakat gerçek şu dur ki; sunumunuz aslında dinleyicilerinizi mutlu etmekten uzak sıradan sarı sayfalara benzemektedir.

Heyecan Verici Bir Hikaye Nasıl Oluşturulur

Bir sunum içerisinde iyi bir hikaye oluşturmak ve izleyicileri etkiniz altına almak için aşağıdakileri yapmanız gerekir:

  1. Anlattıklarınızın gerçekte olduğuna beyni inandıracak; görsel ve işitsel bileşenleri kullanarak duygusal etkilerle dolu bir dünya yaratın.
  2. Anlattığınız hikayeyle karşınızdaki kişilerin dünyasını açık bir şekilde bağdaştırın: Hikayenizi neden önemsesinler?
  3. Hikayenizin bir amacı olduğuna ve dinleyicilerle bir bağlantı kurduğuna emin olun. Bağlantıyı kurma işini onlara bırakmayın. Amacı olmayan bir hikaye, anlaşılmayan bir şaka gibidir. Boşa zaman harcamaktır.
  4. Hikaye kişisel olsun. “Bir kadın iş görüşmesine gitti” demeyin. “Lale iş görüşmesine gitti” deyin.
  5. Hikayenizin başkahramanı siz olmayın. Kendinizi abartılı anlatmaya başladığınızda insanların dikkatini kaybedeceğinizi bilin.
  6. Hikayenize tutku katın. Hikayeyi gerçekten yaşadığınızı ya da tecrübe ettiğinizi kanıtlayacak detaylar ekleyin. İnsanların beynini etkileyecek ve onların kendilerine hikayede bir yer bulmalarına yardımcı olacak duygusal izlenimler yaratın.
Başarı Faktörleri 

Hikayenizin vurucu etkisi iki faktöre bağlıdır:

  1. İçeriğiniz
  2. Onu nasıl sunduğunuz

Dinleyicilerinizi etkileyip çok geç olmadan hemen bugün arzu ettiğiniz yönde harekete geçmelerini sağlamak istiyorsanız, her iki alanda da kendinizi mükemmelleştirmelisiniz. Onların olayı gözlerinde canlandırmaları ve empati kurmalarını sağladığınızda; dinleyicileriniz üzerinde maksimum etki yaratmanız mümkün olur.

Zamanının en iyi Avukatlarından olan Moe Levine hikaye anlatımında, Hakimler ve Jüri üyelerinin kendi müvekkillerine empati göstermesini sağlamada gelişmiş bir beceriye sahipti.

Bir trafik kazasında her iki kolunu da kaybeden bir müvekkilli için tazminat davasının duruşmasında, Levine, mahkemeyi ve jüriyi çok şaşırtan bir şey yaptı. Uzun kapanış konuşmalarına alışık olan mahkeme üyelerini kısa ve duygusal olan yıkıcı bir görüntüyle baş başa bıraktı:

“Bildiğiniz gibi, yaklaşık bir saat önce öğle yemeği arası verdik. Mübaşir’in gelip sizi bir grup olarak, jüri odasında hazırlanan yemeğe götürdüğünü gördüm. Savunma Avukatı Mr. Horowitz’in müvekkiliyle birlikte öğle yemeğine gittiğini de gördüm. Ben de tabi ki kendi müvekkilime dönerek “Neden birlikte bir şeyler yemiyoruz?” diye ona sordum. Cadde’nin karşısındaki küçük lokantaya giderek biz de yemek yedik. (Fark edilen bir duraksama). Bayanlar ve Baylar müvekkilim Harold ile birlikte öğle yemeği yedim. Kolları olmadığı için o ise bir köpek gibi tabağını yalayarak yemek zorunda kaldı. Başka bir sözüm yok. Teşekkür ederim.”

Avukat Moe Levine, New York Eyalet mahkemesi tarihindeki en büyük tazminat davalarından bir tanesini bu şekilde kazanmıştır.

Tarkan Karabel

Uzman Eğitmen

İş Sunumlarında Hikaye Anlatmanın Gücü (Storytelling)

Bir sunum yaparken hikayeler anlatmak çok başarılı birer dikkat çekicidir. Aslında hikayeler öyle etkileyicidir ki; her sunumun olmazsa olmazlarındandır. Mesajınızın iletimi çeşitli şekillerde yüz yüze iletişimi içeriyorsa, dinleyicilerinizi etkilemek için hikayeleri stratejik birer silah gibi kullanabilirsiniz.

Hikayeler, büyük resmi ve kazanç kanıtlarını gösterebilmeniz ya da itirazlarla başa çıkabilmeniz için kullanılmalıdır. Aslında en iyi mesajlar, baştan sona ilgi uyandırıcı olan bir hikayeyi atlatanlardır.

Hikayenin Gücü

Peki, hikaye anlatmak gibi zararsız bir hareket nasıl olur da dinleyicileriniz üzerinde böylesi inanılmaz etkiler bırakabilmektedir? Bizler yetişkin ve rasyonel insanlarız fakat bir film izlediğimizde üzüntü ya da korku hissedebiliriz ve hatta kendimizi daha da kaptırabilir ve gözyaşlarına boğulabiliriz. Bunun aslında kurgu olduğunu biliriz. Kahramanlar gerçekten ölmemiştir; o küçük çocuk anne ve babasını kaybetmemiştir, ama yine de ağlarız.

Beynimizin rasyonel kavramlarla ilgili bölümü gerçekte bir şey olmadığının farkında iken gerçek patron olan eski beyin, ilkel seviyedeki zekasıyla gerçeklik ve iyi anlatılmış bir hikaye arasındaki farkı ayırt edememektedir. Bu nedenle, beynimiz gözlerimizin yaşla dolmasına yol açan bir hormon selini salıvermektedir.

İyi hikayeler beyin ve bilinçaltımız üzerinde herhangi bir rasyonel durumdan çok daha büyük bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, mutlaka hikayeler anlatın!  İyi hikayeler bir kavramı görsel ve somut hale getirir. Hikayeler, dikkat çekip duyguları canlandırmak için çok güçlü bir yoldur. Dinleyicilerin fayda bulduğu noktaların altını çizerek, yol gösterirler. İtiraz veya karşı koyma olmaksızın mesajınızı onlara ulaştırmanıza yardımcı olurlar.

Anlamlı ve iyi anlatılmış bir hikayeye paha biçilemez.  Öyleyse sunumlarda neden çok az hikayeyle karşılaşıyoruz? Gerçek sorun şu ki; kimse gerçekten nasıl hikaye anlatacağını bilmiyor. Ne yazık ki hikaye anlatmak iş dünyasındaki birçok kişinin eğitimini almadığı bir sanattır. İyi haberse, hikaye anlatma becerisinin eğitimle kolayca geliştirilebileceğidir. PowerPoint sunumunuzun iyi bir mesaj verdiğine inanabilirsiniz. Fakat gerçek şu dur ki; sunumunuz aslında dinleyicilerinizi mutlu etmekten uzak sıradan sarı sayfalara benzemektedir.

Heyecan Verici Bir Hikaye Nasıl Oluşturulur

Bir sunum içerisinde iyi bir hikaye oluşturmak ve izleyicileri etkiniz altına almak için aşağıdakileri yapmanız gerekir:

  1. Anlattıklarınızın gerçekte olduğuna beyni inandıracak; görsel ve işitsel bileşenleri kullanarak duygusal etkilerle dolu bir dünya yaratın.
  2. Anlattığınız hikayeyle karşınızdaki kişilerin dünyasını açık bir şekilde bağdaştırın: Hikayenizi neden önemsesinler?
  3. Hikayenizin bir amacı olduğuna ve dinleyicilerle bir bağlantı kurduğuna emin olun. Bağlantıyı kurma işini onlara bırakmayın. Amacı olmayan bir hikaye, anlaşılmayan bir şaka gibidir. Boşa zaman harcamaktır.
  4. Hikaye kişisel olsun. “Bir kadın iş görüşmesine gitti” demeyin. “Lale iş görüşmesine gitti” deyin.
  5. Hikayenizin başkahramanı siz olmayın. Kendinizi abartılı anlatmaya başladığınızda insanların dikkatini kaybedeceğinizi bilin.
  6. Hikayenize tutku katın. Hikayeyi gerçekten yaşadığınızı ya da tecrübe ettiğinizi kanıtlayacak detaylar ekleyin. İnsanların beynini etkileyecek ve onların kendilerine hikayede bir yer bulmalarına yardımcı olacak duygusal izlenimler yaratın.
Başarı Faktörleri 

Hikayenizin vurucu etkisi iki faktöre bağlıdır:

  1. İçeriğiniz
  2. Onu nasıl sunduğunuz

Dinleyicilerinizi etkileyip çok geç olmadan hemen bugün arzu ettiğiniz yönde harekete geçmelerini sağlamak istiyorsanız, her iki alanda da kendinizi mükemmelleştirmelisiniz. Onların olayı gözlerinde canlandırmaları ve empati kurmalarını sağladığınızda; dinleyicileriniz üzerinde maksimum etki yaratmanız mümkün olur.

Zamanının en iyi Avukatlarından olan Moe Levine hikaye anlatımında, Hakimler ve Jüri üyelerinin kendi müvekkillerine empati göstermesini sağlamada gelişmiş bir beceriye sahipti.

Bir trafik kazasında her iki kolunu da kaybeden bir müvekkilli için tazminat davasının duruşmasında, Levine, mahkemeyi ve jüriyi çok şaşırtan bir şey yaptı. Uzun kapanış konuşmalarına alışık olan mahkeme üyelerini kısa ve duygusal olan yıkıcı bir görüntüyle baş başa bıraktı:

“Bildiğiniz gibi, yaklaşık bir saat önce öğle yemeği arası verdik. Mübaşir’in gelip sizi bir grup olarak, jüri odasında hazırlanan yemeğe götürdüğünü gördüm. Savunma Avukatı Mr. Horowitz’in müvekkiliyle birlikte öğle yemeğine gittiğini de gördüm. Ben de tabi ki kendi müvekkilime dönerek “Neden birlikte bir şeyler yemiyoruz?” diye ona sordum. Cadde’nin karşısındaki küçük lokantaya giderek biz de yemek yedik. (Fark edilen bir duraksama). Bayanlar ve Baylar müvekkilim Harold ile birlikte öğle yemeği yedim. Kolları olmadığı için o ise bir köpek gibi tabağını yalayarak yemek zorunda kaldı. Başka bir sözüm yok. Teşekkür ederim.”

Avukat Moe Levine, New York Eyalet mahkemesi tarihindeki en büyük tazminat davalarından bir tanesini bu şekilde kazanmıştır.

Sunumlarda anlatacağınız sıra dışı hikayelerle siz de izleyenlere arzu ettiğiniz yönde kararlar aldırmak isterseniz Speakandmore Presentation & Storytelling Workshoplarına katılabilirsiniz.

Tarkan Karabel

Uzman Eğitmen

İş Sunumlarında Hikaye Anlatmanın Sihiri

Konferans salonunda elli kişi oturmuş sizi bekliyor. Hepsi de bölümünüzde size bağlı çalışanlar. Onlara hitap etme vaktiniz geldi. Sahnenin ortasına kadar geliyor ve “Herkese merhaba!” diyorsunuz. Azim ve çalışkanlıkları için onlara teşekkür ediyor ve hemen bir hikaye anlatmaya girişiyorsunuz. Birden tüm hareketleriniz değişiyor. Hikayeyi anlatırken bir tiyatrocu gibi olayı yaşamaya başlıyorsunuz. İnsanlar sıkılmış bir şekilde birbirine bakıp sizi izliyor. Hikaye bittiğinde normal modunuza geri dönüyorsunuz. Herkesin aklında tek bir soru kalıyor: “Lider, biraz önce  sahnede ne yapmak istedi?”

Bunun gibi örneklere kariyerimizde birçok kere şahit olduk. Kesinlikle herkes için can sıkıcı bir durumdur. Sunum yapan insanların sıklıkla düştüğü hata, bir hikaye anlatırken onu dramatize etme ihtiyacı duymalarıdır. Sunumun akışının dışına çıkarak ve farklı bir vücut lisanı kullanarak hikayeyi anlatmalarıdır. Halbuki, etkileyici bir hikaye büyüleyicidir ve iyi hikayenin sunum içerisinde farkına varılması güçtür.

Hikaye Anlatma Sanatı

Başarılı iletişimciler topluluklarla bir sohbet havasında konuşurlar. Arkadaş ortamlarında yapılan keyifli sohbetlerdeki gibi, hikayeler ve konular arasındaki geçişler fark edilmez. Eğer, hikaye anlatımı konusunda eğitim almadıysanız bu geçişleri fark etmeniz mümkün olmaz.

Bir sunum eğitimimiz sırasında, gündelik hikayelerin öneminden ve günümüz iş liderlerinin bu hikayeleri iş dünyasındaki olayları tasvir ederken nasıl kullandığından bahsederken, katılımcılardan bir tanesi bu konuda anlatacak bir hikayesi olduğunu belirterek söz istedi. Kendisi bir ilaç firmasında bölüm yöneticisi olarak çalışmaktaydı. Bir gün ekibine bölümde yapılacak olan bütçe ve yetki kısıtlamaları hakkında açıklama yapmak zorunda kalır. Açıklaması bittiğinde çalışanlar isyan eder vaziyete gelir. Yapılanın yanlış olduğu, bu şekilde başarılı olmanın nasıl mümkün olacağı, diğer bölümlerde aynı miktarda neden kesinti olmadığı gibi sıkıntılı sorularla kendisini sıkıştırırlar. Ekip Yöneticisi, değişim için takım üyelerinin desteğini alamadığı için üzgün bir şekilde masasına geri döner.

Kısa bir süre sonra, şirket sahibinin de katıldığı bir toplantıda benzer bir konuşmayı şirket sahibinin daha geniş bir gruba nasıl yaptığını izler. Şirket Sahibi kısaca şunları söyler:  “Değerli Arkadaşlar, bir süredir evimin banyosunu yenilemek için uğraşıyorum. Geçenlerde, ben ve eşim mimarla masaya oturarak, hayalini kurduğumuz ve tarifini mimara verdiğimiz özel banyonun bütçesini konuşmaya başladık. Mimarın önümüze koyduğu fiyat teklifini görünce, sandalyeden düşüyorduk. İtiraf etmeliyim, çok hayal kırıklığı yaşadım. Bu bütçeyi sağlamamız mümkün değildi. İlk şoku atlattıktan sonra, eski banyomuzla yaşayabileceğimize karar verdik.”

Sonra da konuyu bölümlerde yaşanan bütçe ve yetki kesintilerine getirir: “Aslına bakarsanız, benzer bir durumla burada da karşı karşıyayız. Harcama bütçemiz kesintiye uğradı ama buna rağmen yılın başında belirlediğimiz şirket ciro hedeflerine nasıl ulaşacağımızın bir yolunu bulmamız gerekiyor. Kolay olmayacağını çok iyi biliyorum ama sizlere güveniyorum.” Konuşmasını bitirdiğinde herkes başını onaylar şekilde sallar. Salondaki insanlarda bu durumla başa çıkabilmek için çelikten bir azim oluşur. Ekip Yöneticimiz gözlerine inanamaz.

İlginç olan durum, bu konuşmaya şahit olan ve bizimle paylaşan ekip yöneticisinin, şirket sahibinin o günkü konuşmada bir hikaye anlattığını bugüne kadar fark etmemiş olmasıdır. Speak & More Storyelling Workshop’u sırasında bunun bir hikaye anlatımı olduğunu görmüş ve hikayelerin öneminin farkına varmıştır. Yukarıdaki örnek, iyi bir hikayenin anlatım içerisinde nasıl görünmez olabildiğini bizlere gösterir.

Ses Tonu & Vücut Lisanı

Eğitimlerde her zaman bana soruyorlar: İyi bir hikaye anlatmanın en kolay yolu nedir diye. Bazı insanlar vucut lisanımız nasıl olmalı diye merak ediyor. Diğerleri çok mu monoton konuşuyoruz diye endişe ediyorlar.  Herkese aynı şeyi söylüyorum. Bu konu üzerinde aşırı kafa yormanıza gerek yoktur. Bir hikaye anlatırken “stand up” yapmak yerine onu gayet normal bir şekilde yaşarcasına anlatmalısınız. Bunu yaparken de el kol hareketlerinizde ve kullandığınız ses tonunda abartılı olmaktan kaçınmalısınız. İş ortamlarında kısa hikayelere odaklanmanın daha iyi olduğunu ifade etmek isterim. Basit, hayata dair, yaşanmışlıklar insanların aradığı yegâne dikkat çekicilerdir.

Eğitimlere katılanlara, anlatacak bir hikaye bulduklarında hemen bizimle paylaşmalarını ve bu hikayenin gerçek ve yaşanmış bir hikaye olduğuna inanarak anlatmalarını istiyoruz. Bu şekilde anlattıklarında duygu ve heyecanı izleyicilere geçirmelerini izlemek çok keyifli oluyor.  Hikayeyi anlatan insanların gözünde kıvılcımlar çakmaya ve sesleri değişmeye başlıyor, vücut hareketleri hikayeye uyumlu hale geliyor.

Sizi izleyenler, anlattıklarınızı gözlerinde canlandırdıklarında, duygu ve heyecan transferini gerçekleştirmeniz ve arzu ettiğiniz mesajı vermeniz mümkün oluyor. İyi hikayeler duyguları her zaman harekete geçirir. Asla unutmamanız gereken nokta, hikaye anlatmanın bir sahne performansı olmadığıdır. En iyisi doğal davranmak ve çok zorlamamaktır.

Başlarken Dikkat

Aslında, hikaye sözcüğü tek başına kullanıldığında iş hayatında hoş karşılanmamaktadır.  İş yapış tarzından hoşlanmadığımız kişilere: “Bize hikaye anlatıyor” dediğimiz zamanlar vardır.

Şirket Yöneticisinin kürsüye gelip, şimdi size bir hikaye anlatacağım diye başladığı örnekler sayısızdır. Eğer, izleyiciler arasında olsaydınız ne düşünür, ne hissederdiniz? Bunu katılımcılara sorduğumuzda: “Aman ben almayayım”diyorlar. Hissettiklerini bize şu şekilde ifade ediyorlar: “Hadi bakalım başlıyoruz gene hikayelere”, “Bizi çocuk gibi uyutma peşindeler”, “Hemen konuya gel de işimize bakalım”, “Gene neler çıkartacak şapkadan acaba”.

Şimdi aynı sahneyi yeniden hayal etmenizi istiyorum. Bu sefer, yönetici kürsüye geliyor ve konuşmasına şu şekilde başlıyor:  “Birkaç hafta önce çok önemli bir olay oldu. Bunu sizinle paylaşmak istiyorum. Bu durum işimizi doğrudan etkileyecektir.” Bunu duyduğunuz anda ne düşünürsünüz? Birçok kişi böyle bir girişi duyduğunda, hemen son durumu öğrenmek için sabırsızlanmaya başlar, lideri dinlemek için dikkat kesilir.

Her iki durumda da lider bir hikaye anlatacaktır. Fakat, ilkinde izleyiciler hikaye kelimesini duyduklarında konuya olan tüm dikkatlerini yitirirler. Buna sebep olan da hikaye sözünün bizlere negatif bir çağrışım yapmasıdır. Yetişkinler olarak bize hikaye anlatılmasından hoşlanmayız. İşin daha da kötüsü, şimdi güzel bir hikaye dinleyeceksiniz sözünden hiç ama hiç hoşlanmayız.

Gelişim programlarımıza katılan liderlere hikayeye girerken çok dikkatli olmaları gerektiğine sürekli vurgu yapıyoruz. Yaşanmış bir olayı, bir deneyimi anlatın diyoruz. Hikayenin içine atlarken bir zaman belirteci mutlaka kullanmalarını istiyoruz. Mesela: “Bir Ay evvel, Gebze Fabrika’ya gitmiştim…..” Unutmamanız gereken nokta, insanların hikaye dinlemeyi çok sevdiğidir. Onların beğenmediği şey, birazdan kendilerine hikaye anlatılacağının veya anlatılmakta olduğunun söylenmesidir.

Birçok İş Lideri hikaye anlatımına büyük önem vermekte ve kesinlikle doğru yapmaktadırlar. Lakin, bunu yaparken basit hatalar yaparak izleyicilerin dikkatini kaybetmemeli ve onları harekete geçirme fırsatını kaçırmamalıdırlar.

Çiğdem Karabel

Sunum Becerileri Uzmanı

Business Storytelling – Using Stories to Inspire

Learn how to tell stories that will help you sell products, build trust, or inspire your team.

How many times have you been enthralled by a good story?

Maybe you stayed up late to read a novel that you couldn’t put down, or watched a movie that you couldn’t switch off? Perhaps you pushed yourself harder because you heard a story about a colleague’s success, or you changed your opinion after reading a distressing story in a newspaper?

Stories can change the way we think, act, and feel. They can form the foundations of an entire workplace culture, and they have the power to break down barriers and turn bad situations around. Stories can capture our imaginations, illustrate our ideas, arouse our passions, and inspire us in a way that cold, hard facts often can’t.

Stories can be powerful business tools, and successful leaders use them to engage their teams. So, if you want to motivate others effectively, you need to learn how to tell a good story.

What is Business Storytelling?

People tell business stories to communicate and connect with employees, customers, colleagues, partners, suppliers, and the media. Business stories differ from regular stories, in that you tell them with an objective, goal, or desired outcome in mind, rather than for entertainment.

When you tell a story well, it can create an intense, personal connection between your audience and your message. Effective stories can change our opinions, they can inspire us to achieve goals that we didn’t think were possible, and they can show us how we can change things for the better.

When to use Stories

You can use stories to achieve a number of different goals. For example:

  • You have just started leading a new team. Your team members see you as an outsider, and they don’t trust you. You tell several stories about your past leadership roles, and explains why you are enthusiastic about this new position. You also disclose personal information, such as where you grew up and what hobbies you enjoy. Your honesty helps your new team to see you as a real person, not as a stranger, and they begin to open up and trust you.
  • You are a sales representative and meet with a potential client who knows little about what your organization offers. You tell a story about how one of your products helped reduce another client’s supply costs by 20 percent. The new client is impressed with the product’s effectiveness, and places his first order.
  • You ask your team members to attend a workplace safety class, but they’re not convinced that this is a good use of their time. You recount a story from a recent trade journal about an employee at a rival organization who was badly injured using the same machinery that your team members use. The story convinces Elsa’s team that the safety class could help prevent injuries.
Types of Stories
  1. “Who-I-Am” Stories

These stories explain who you are as a person. They tell others about your dreams, goals, accomplishments, failures, motivations, values, or history.

“Who-I-am” stories are essential to build trust. Tell these stories when you join a new team, or when you need to establish a connection with a stranger.

  1. “Why-I-Am-Here” Stories

“Why-I-am-here” stories communicate why you’re here, and their aim is to replace suspicion with trust. People want to know, “What’s in it for me?” but they also want to know, “What’s in it for you?” These stories explain that you don’t have a hidden agenda, and that you’ll both get something fair out of the situation.

For example, people may be asking themselves if you are passionate about what you do, or are you financially motivated. And are you here for the right or wrong reasons?

You can use “why-I-am-here” stories in fundraising, sales, and situations when you need to build trust quickly, or where you want to reassure someone that you’re on a level playing field.

  1. Teaching Stories

Teaching stories create an experience that transforms listeners or readers. They show how a change in their behavior, perspective, or skills can lead to meaningful results.

You can also use teaching stories to illustrate a situation, such as a best- or worst-case scenario.

  1. Vision Stories

Vision stories inspire people, and encourage them to feel hope or happiness. Here, you convince your audience that their hard work and sacrifice is worth the effort. You need to link their actions to a specific, valuable, and worthy outcome.

Use vision stories when you need to motivate people to change their behavior. They can inspire people to overcome the frustrations, obstacles, and challenges that come with change, so that they can achieve a worthwhile goal or ideal.

  1. Values-in-Action Stories

Values-in-action stories reinforce the values that you want your audience to demonstrate or think about. These stories can be positive or negative. For example, you can tell stories that demonstrate integrity, compassion, and commitment, or tell ones that highlight attitudes that you don’t want to see – for example, cynicism, a slapdash approach to quality, or a weak work ethic.

  1. “I-Know-What-You-Are-Thinking” Stories

“I-know-what-you-are-thinking” stories allow you to address others’ objections, suspicions, questions, or concerns before they voice them. With these stories, you need to anticipate your audience’s point of view, so you choose a story that deals with their unspoken concerns.

When you tell this type of story, you validate the audience’s perspective or worries. This allows them to feel that you’re on their side, and that you identify with their emotions. These kinds of stories are valuable in sales, negotiations.

How to Tell a Persuasive Story

A good story is like a recipe – certain “ingredients” need to be part of the mix for it to be a success. All great stories have three essential elements: context, action, and result.

Context

The context is the element most neglected by leaders. Without context, your story may confuse or bore your audience.

The context provides the background information that listeners or readers need to make sense of your story. It should also spark their interest and make a connection, so that they care about what you have to say.

Context needs to address four key questions.

  • Where and when does this story take place?– Establish the “when” and “where” of your story, and clarify whether it’s fact or fiction.
  • Who is the main character?– This needs to be someone who your audience can connect with. In most cases, you are the main character.
  • What does he or she want?– Explain what your main character wants to accomplish.
  • Who, or what, is in the way?– Every story needs an obstacle or villain. This can be a person, an event, or a challenge.

As you think about how to tell your story, plan how you’ll answer these four questions. It’s also important to be authentic, especially when you tell a personal story.

Example:

Jeremy’s company has just had the worst third quarter in its history. At the annual town hall meeting, he needs to boost his team members’ morale, and inspire them to work harder in the fourth quarter to make up their losses.

“When I started this company 10 years ago,” he begins, “I didn’t know how to run a business. I figured I could do everything myself and succeed.”

“I was dead wrong. I worked 15-hour days to keep up with it all. I wanted to grow the company, but I quickly realized that I didn’t know how, and I couldn’t do it alone.”

Action

Every great story has action: ups and downs, setbacks, conflicts, failures, and battles. The action is where we experience defeats and learn lessons.

In your story, your main character must “do” something. Ideally, he or she will experience a setback, failure, or problem along the way. Obstacles create tension and forge an important connection with your audience, because everyone experiences them daily.

Example:

Jeremy continues, “All of you know how stubborn I am, so I tried to go it alone. But I started to lose clients because I couldn’t keep my promises. I didn’t have time to bid for work, so my competitors got ahead, and I lost even more clients. This put enormous pressure on my family because I was never home. I knew that if things continued this way, the company would go under in a matter of months, and that I might lose my family. I needed help.”

Result

At the end of your story, you reveal your main character’s fate. You also need to explain, subtly, what the audience should have learned from this result. What is the moral? Why did you tell this story?

Example:

Jeremy wraps up his story.

“Once I realized I had to ask for help, I did. I put some major projects on hold, and started to look for great people to help me. I handpicked each of you because you’re the best at what you do. You have the skills, knowledge, and experience that I lacked.”

This company is the success it is because of all of you. Every company has its ups and downs, just like I did when I first started this business. But I believe in all of you, and I believe that we will turn this problem around next month. So, let’s focus on the future, and think about how we can help one-another succeeds.”

Tips:

Great storytellers know that a powerful story is only part of what inspires people to listen. Follow the tips below to become a better storyteller.

  • Listen– The best storytellers are also the best listeners. Brush up on your active listening skills, and give others your full attention when they tell a story.
  • Practice– Rehearse your story before you tell it. Even if you practice on your own, just once, in front of a mirror or video camera, this can improve your storytelling.
  • Create an experience– When you tell a story, you create an experience for your listeners. Appeal to all five senses; don’t just tell them.
Key Points

Business storytelling is the art of using stories to communicate and connect with employees, customers, suppliers, partners, and anyone else involved with your organization. The purpose of business stories isn’t entertainment. Rather, they have a specific goal or desired outcome.

To tell a great business story, it’s important to be authentic. Use stories that tell other people more about who you are, and why you’re here. And, don’t be too afraid to tell stories that show failure, poor judgment, or mistakes on your part. When you’re prepared to appear vulnerable in front of others, you can quickly establish trust and rapport.